
1. Berlin Alevi Kültür Festivali Coşkuyla Gerçekleştirildi
1. Berlin Alevi Kültür Festivali Coşkuyla Gerçekleştirildi
Berlin’de Alevi kurumlarının ortak organizasyonuyla düzenlenen 1. Berlin Alevi Kültür Festivali yoğun katılımla gerçekleşti. Waterloo-Ufer’de gerçekleşen festivalde sanatçılar Suavi, Grup Bajar, Töre Anadolu, Erdal Kaya ve çok sayıda sanatçı sahne aldı.
Berlin Senatörü Cansel Kızıltepe, Friedrichshain-Kreuzberg Belediye Başkanı Clara Herrmann, AABF Genel Başkanı Hüseyin Mat, Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu (FDG) Genel Başkanı Kemal Karabulut, AABF Genel Sekreteri Ufuk Çakır ve Berlin Cemevi Başkanı Dr. Yüksel Özdemir’in de aralarında bulunduğu isimler festivalde konuşma yaptılar. Çocuklara özel etkinliklerin ve kültürel programların da yer aldığı festival, gün boyu süren konserler ve etkinliklerle Berlin’de yaşayan Alevileri ve dostlarını bir araya getirdi.
Berlin Alevi Toplumu-Cemevi, BDAJ Berlin, BDAS Berlin, Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu, AABF, Berlin Dersim Kültür Derneği, Berlin Sivaslı Canlar Derneği, Berlin Gaziantep Cemevi Derneği, Çorum Derneği Eğitim ve Kültür Merkezi, Bahadin Derneği Berlin, BSV Dersim, Akdağ Köyü Dayanışma ve Destekleme Derneği, Ovacık Kültür ve Dayanışma Derneği, Erzincan Küçükotlukbeli Derneği Berlin, Institutê Zivân û Kulturê Kirmanç (Zaza) IKK, Humanistischer Unternehmerverband, Aşnan Tiyatro Topluluğu ve Sivaslı Canlar Berlin tarafından birlikte düzenlenen festival kapsamında Alevilik derslerine giden çocuklar için karne şöleni düzenlendi, ayrıca çocuklar için özel oyun alanı da hazırlandı.

Dersim 38 Soykırımı Anıtı’nın olduğu (Dersim Cemaati’nin yanı) parkta düzenlenen festival gece 22.30’a kadar coşkuyla devam etti. Halkın çektiği halaylarla coşkusunu kattığı festivalde Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu (FDG) Genel Başkanı Kemal Karabulut etkili bir konuşma yaptı. Karabulut, festivalin yalnızca bir şölen değil; Dersim’in belleğini, Alevi kimliğini ve yok edilmeye çalışılan kültürel mirası gelecek nesillere aktarmada önemli bir rol üstlendiğini vurguladı. Binlerce canın katıldığı etkinlikte diaspora koşullarında kimlik ve inanç mücadelesinin önemine dikkat çekerek, Aleviliğin anayasal güvence altına alınması gerektiğini dile getirdi. Festivalin kültürel buluşmanın yanı sıra politik bir hafıza mekânı işlevi gördüğünü ve dayanışma duygularını güçlendirdiğini ifade etti.

Kemal Karabulut, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Ceniku, cenekene semti, cencene, Cuamerdene,
Ap u werezayane, Xal u derezayene, sıma pero xer ame.
Sevgili dostlar, değerli canlar,
Sizleri Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu adına sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Hoş geldiniz!
Bugün burada yalnızca bir festival yapmak için toplanmadık. Elbette coşacağız, eğleneceğiz ve lokmamızı paylaşacağız. Ama asıl sebebimiz daha derindir: Köklerimize sahip çıkmak, belleğimizi canlı tutmak, yok edilmek istenen kimliğimizi geleceğe taşımaktır!
Alevi olmak, Dersimli olmak sadece bir kimlik değil; adaletin, eşitliğin, insan sevgisinin yolunda yürümektir. Biz, bu onurlu mirasın taşıyıcılarıyız. Bu festival, sazımızla, semahımızla, sohbetimizle, lokmamızla işte bu değerleri sokağa, meydana, hayata taşımaktadır.”
“Türkiye Bize Özgür Yaşam Hakkı Tanımadı”
“Şunu unutmayalım: Bizler bu kültürü kendi topraklarımızda özgürce yaşama imkânı bulamadık. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti devleti bizlere kendi yurdumuzda özgür bir yaşam hakkı tanımadı. Soykırımlarla, baskılarla, asimilasyon politikalarıyla inancımız, dilimiz, tarihimiz yasaklandı. Ekonomik çıkmazlara, zorunlu göçlere mahkûm edildik. Ve işte bu yüzden, bugün binlerce kilometre ötede, gurbette varlığımızı yaşatmaya çalışıyoruz!
En büyük yaralarımızdan biri ise dilimizdir. Kırmancki, yani Zazaca, yok oluşun eşiğine sürüklenmiştir. Dil giderse, hafıza gider; hafıza giderse biz de yok oluruz! Bu yüzden anadilimizi yaşatmak sadece kültürel bir tercih değil, bir varlık ve onur mücadelesidir!”
Kırmancki Hitap
“Bu nedenle sizlere kendi anadilimde, Zazaca da kısaca seslenmek istiyorum:
‘Dostene,
Ewro na festivale de ma ameyme te ri…
…Wame zulme sıma endi beso! Cawerde na dısmeneni! Şene mara berê waur!’”
“Dersim Görmezden Gelinemez
“Sevgili canlar,
Bugün buradan, ‘Terörsüz Türkiye, demokrasi ve kardeşlik’ masalları anlatanlara sesleniyoruz!
Evet, biz o coğrafyanın her karışında barış, demokrasi ve eşitlik istiyoruz. Ama unutmayın: Bizim talebimiz nettir, vazgeçilmezdir, asla geri adım atmayacağız!
Özgün Dersim için demokratik statü, eşit yurttaşlık ve kimliğimizin güvence altına alınması! Bu talep bir hakikat, bu talep bir var oluş çağrısıdır!
Dersim görmezden gelinemez, Dersim susturulamaz! Başta Dersim 38 Tertelesi olmak üzere, kanayan yaralarımızla yüzleşmeden bu topraklarda kimse bize gerçek barıştan söz edemez!”
“Alevilik Anayasal Güvence Altına Alınmalı”
“Ve buradan bir kez daha haykırıyoruz:
Aleviliği, Kültür Bakanlığı’nın bir alt birimine sıkıştırmaya asla izin vermeyeceğiz!
On yıllardır dile getirdiğimiz talebimiz bugün her zamankinden daha gür bir sesle yankılanıyor: Alevilik resmen tanınmalı, anayasal güvence altına alınmalıdır!”
“DiasporaYeniden Doğuş Alanı”
“Değerli canlar,
Bu festival yalnızca bir şölen değil; bizim için bir hafıza mekânıdır, bir var olma çığlığıdır! Diaspora, yalnızca bir kayıp değil; Almanya’ya ve Avrupa’ya göç, her şeyden önce bir direnç, bir varlık ve yeniden doğuş mücadelesidir. Biz burada köklerimizi yeniden yeşertiyor, yaşadığımız topluma da kendi renklerimizi katıyoruz.
O halde gelin, bu festivali sadece bir bayram değil, ortak bir söz, ortak bir yol, ortak bir direniş olarak görelim. Geçmişimizi unutmayalım, birbirimize daha sıkı sarılalım, geleceğe umutla yürüyelim!
Var olalım! Direnelim! Çoğalalım!
Hepinize teşekkür ediyor, festivalimizin birlik, kardeşlik ve dostluk içinde geçmesini diliyorum.
Sıma perunere berx u darena mı esta.
Wes u war be!”